top of page

Tehlikeli Madde Taşımacılığında DGR ve TMT Süreçleri

  • Yazarın fotoğrafı: Ali Meherremov
    Ali Meherremov
  • 23 Eki
  • 5 dakikada okunur

Tehlikeli Madde Taşımacılığı, adından da anlaşılabileceği gibi, özel dikkat ve bilgi birikimi isteyen bir lojistik alanıdır. Pek çok kişi bu tabiri duyunca aklına ilk olarak patlayıcı veya radyoaktif malzemeleri getirir. Oysa durum bundan çok daha geniştir. Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız lityum piller, parfümler, bazı temizlik malzemeleri ve hatta basınçlı spreyler bile taşıma esnasında belli riskler barındırır. Bu risklerin yönetilmesi için uluslararası ve ulusal düzeyde çok net kurallar konulmuştur. Bu kurallar bütünü, hem taşıma işlemini yapan ekibin hem de çevrenin güvenliğini en üst seviyede tutmayı hedefler. Hava, kara veya deniz yoluyla yapılacak her bir tehlikeli madde gönderimi, bu kurallara harfiyen uyularak planlanmak zorundadır. Aksi halde, istenmeyen kazalar, gecikmeler ve ciddi yasal yaptırımlar gündeme gelebilir. Bu alanda çalışan herkesin, bu düzenlemelerin her detayına hakim olması beklenir.

Tehlikeli Madde Nedir Kapsamı Neleri İçerir?

Bir malzemenin "tehlikeli" olarak sınıflandırılması için illa ki alev alması veya patlaması gerekmez. İnsan sağlığına, çevreye veya taşıma aracına zarar verme ihtimali olan her türlü madde bu kategoriye girer. Örneğin, bir uçağın alüminyum gövdesine temas ettiğinde aşınmaya yol açabilecek bir sıvı, tehlikeli madde sayılır. Aynı şekilde, taşıma sırasında sızarak diğer kargolara zarar verebilecek veya zehirli duman çıkarabilecek kimyasallar da bu gruba dahildir.

Uluslararası düzenlemeler, bu maddeleri özelliklerine göre kategorilere ayırır. Bu sayede her bir malzemenin nasıl paketleneceği, etiketleneceği ve taşınacağı standart hale getirilmiştir. DGR (Dangerous Goods Regulations), yani Tehlikeli Maddeler Düzenlemeleri, bu standartları belirleyen en bilinen kılavuzlardan biridir. Lityum piller, kuru buz, mıknatıslı malzemeler, boyalar, spreyler ve hatta bazı medikal ürünler bu kapsama giren binlerce malzemeden sadece birkaçıdır. Bir ürünün tehlikeli olup olmadığını anlamanın en kesin yolu ise üreticisinden temin edilecek MSDS (Malzeme Güvenlik Bilgi Formu) belgesine bakmaktır.

DGR ve TMT Arasındaki Temel Farklar

Lojistik sektöründe DGR ve TMT kısaltmaları sıkça duyulur. İkisi de tehlikeli madde taşımacılığını düzenlese de aralarında belirgin bir ayrım bulunur.

DGR (Dangerous Goods Regulations), Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından yayınlanan ve hava kargo ile yapılan taşımacılığı düzenleyen kurallar bütünüdür. Dünya genelindeki neredeyse tüm havayolu şirketleri bu kuralları kabul eder ve operasyonlarını buna göre yürütür. Yani, Türkiye'den Brezilya'ya uçakla bir kimyasal gönderilecekse, bu işlem tamamen IATA DGR kurallarına göre yapılmalıdır.

TMT ise Türkiye'nin kendi iç hukukundaki Tehlikeli Madde Taşımacılığı kısaltmasıdır. Türkiye'deki düzenlemeler, büyük ölçüde uluslararası anlaşmalara paraleldir. Karayolu taşımacılığında ADR, demiryolunda RID, denizyolunda ise IMDG Kod gibi uluslararası standartlar temel alınır. Dolayısıyla, TMT daha çok Türkiye sınırları içindeki karayolu, demiryolu ve denizyolu taşımacılığını ilgilendiren yerel yönetmelikleri kapsar. Özetle, bir gönderi uçakla yapılacaksa DGR, kamyon veya trenle yapılacaksa TMT ve ADR kuralları devreye girer.

Tehlikeli Maddelerin Sınıflandırılması Nasıl Yapılır?

Tehlikeli maddeler, barındırdıkları risk türüne göre dokuz ana sınıfa ayrılır. Bu sınıflandırma, maddenin nasıl elleçleneceği konusunda herkese anında bilgi verir. Bir kutunun üzerindeki etiket, onun içindeki malzemenin yanıcı mı, zehirli mi yoksa aşındırıcı mı olduğunu hemen belli eder.

Sınıf 1 patlayıcılar

Bu sınıfa havai fişekler, mühimmat, barut gibi kitlesel patlama veya yangın riski taşıyan malzemeler girer. Taşınmaları çok sıkı kurallara ve özel izinlere bağlıdır.

Sınıf 2 gazlar

Basınç altında sıvılaştırılmış, sıkıştırılmış veya çözülmüş gazları kapsar. Sprey deodorantlar, oksijen tüpleri, propan gibi maddeler bu sınıftadır. Yanıcı, zehirli veya boğucu olabilirler.

Sınıf 3 yanıcı sıvılar

Belli bir sıcaklıkta kolayca buharlaşıp alev alabilen sıvılardır. Tiner, alkol, benzin ve birçok boya bu gruba örnektir.

Sınıf 4 yanıcı katılar

Kolayca tutuşabilen, sürtünme ile alev alabilen veya suyla temas ettiğinde tehlikeli gazlar çıkaran katı maddelerdir. Kükürt, sodyum ve bazı metal tozları bu sınıfta yer alır.

Sınıf 5 Oksitleyici maddeler ve organik peroksitler

Bu maddeler kendileri yanıcı olmasa bile oksijen açığa çıkararak başka malzemelerin yanmasını şiddetlendirebilir. Bazı gübreler ve kimyasal beyazlatıcılar bu kategoriye girer.

Sınıf 6 Toksik ve Bulaşıcı Maddeler

Yutulduğunda, solunduğunda veya deriyle temas ettiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen zehirli maddelerdir. Siyanür, böcek ilaçları ve bazı medikal numuneler bu sınıftadır.

Sınıf 7 radyoaktif malzemeler

Atomik yapıları kararsız olan ve radyasyon yayan malzemelerdir. Tıbbi cihazlar veya endüstriyel ölçüm aletlerinde bulunan bazı bileşenler bu sınıfa girebilir. Taşınmaları en katı denetime tabi olan malzemelerdendir.

Sınıf 8 aşındırıcı maddeler

Canlı dokuya veya metallere temas ettiğinde kimyasal reaksiyonla hasar veren maddelerdir. Akü asitleri, sülfürik asit ve bazı endüstriyel temizleyiciler bu gruptadır.

Sınıf 9 çeşitli tehlikeli maddeler

Yukarıdaki sekiz sınıfa girmeyen ama taşıma sırasında bir risk oluşturan diğer tüm maddeleri kapsar. Lityum piller, kuru buz, asbest ve manyetik alan üreten güçlü mıknatıslar bu sınıfta yer alır. Özellikle lityum piller, günümüz teknolojisinde çok yaygın olduğu için bu sınıf büyük bir hacme sahiptir.

Tehlikeli Madde Gönderiminin Aşamaları

Bir tehlikeli madde gönderisinin sorunsuz bir şekilde hedefe ulaşması için her adımın dikkatle atılması gerekir. Bu bir zincir gibidir ve halkalardan birinin zayıf olması tüm operasyonu riske atar.

Doğru tanımlama ve sınıflandırma

Her şey gönderilecek maddenin ne olduğunun tam olarak belirlenmesiyle başlar. Gönderici, ürünün üreticisinden MSDS (Malzeme Güvenlik Bilgi Formu) belgesini temin etmelidir. Bu belgede, maddenin hangi tehlike sınıfına girdiği, UN numarası (Birleşmiş Milletler tarafından her tehlikeli maddeye atanan dört haneli kimlik numarası), ambalajlama gereklilikleri ve acil durum prosedürleri gibi tüm bilgiler yer alır.

Kurallara uygun ambalajlama

Tehlikeli maddeler herhangi bir kutuyla gönderilemez. Her tehlike sınıfı ve madde için belirlenmiş, özel testlerden geçmiş ve sertifikalandırılmış UN onaylı ambalajlar bulunur. Ambalajın seçimi, maddenin miktarına, fiziksel haline (sıvı, katı) ve tehlike derecesine göre yapılır. Doğru ambalajlama, sızıntı, dökülme veya hasar riskini en aza indiren en kritik adımlardan biridir.

Doğru etiketleme ve işaretleme

Ambalaj hazırlandıktan sonra üzeri uluslararası standartlara uygun şekilde etiketlenir. Paket üzerine, maddenin tehlike sınıfını gösteren baklava dilimi şeklindeki tehlike etiketleri yapıştırılır. Bunun yanında, paketin yönünü gösteren "Bu Yön Yukarı" okları, gönderici ve alıcı adres bilgileri gibi işaretlemeler de eksiksiz olarak eklenir. Etiketleme, kargoyu elleçleyecek tüm personele paketin içeriği hakkında hızlı ve net bilgi verir.

Gerekli belgelerin hazırlanması

Son adım, tüm bilgilerin resmi bir belgeye dökülmesidir. Hava kargo için bu belge "Shipper's Declaration for Dangerous Goods" yani Gönderici Beyanı olarak adlandırılır. Bu formda gönderici, malzemenin doğru bir şekilde tanımlandığını, sınıflandırıldığını, ambalajlandığını ve etiketlendiğini, yani tüm DGR kurallarına uyulduğunu yasal olarak taahhüt eder. Bu belgedeki en küçük bir hata bile kargonun reddedilmesine sebep olabilir.

Gönderici ve Taşıyıcının Yükümlülükleri Nelerdir?

Bu karmaşık herkesin görev tanımı bellidir. Kurallar, kimin neyden sorumlu olduğunu net bir şekilde ayırmıştır.

Göndericinin sorumluluk alanı

Asıl yükümlülük her zaman göndericidedir. Kargonun içeriğini en iyi bilen odur. Bu yüzden maddenin doğru tanımlanması, sınıfının belirlenmesi, kurallara uygun şekilde paketlenmesi, etiketlenmesi ve belgelerinin eksiksiz hazırlanması tamamen göndericinin görevidir. Gönderici, bu işlemleri yapacak eğitimli personele sahip değilse, bu konuda uzmanlaşmış firmalardan hizmet almalıdır.

Taşıyıcının sorumluluk alanı

Taşıyıcı (örneğin havayolu şirketi), kargoyu kabul etmeden önce bir kontrol yapar. Ambalajın hasarsız olup olmadığını, etiketlerin doğru yapıştırıldığını ve belgelerin eksiksiz doldurulduğunu denetler. Kabul ettikten sonra ise kargonun uçağa güvenli bir şekilde yüklenmesinden, diğer kargolarla uyumsuzluk yaratmayacak şekilde yerleştirilmesinden ve varış noktasına kadar emniyetle taşınmasından sorumludur.

Profesyonel Destek Neden Gerekli?

Tehlikeli Madde Taşımacılığı kuralları sürekli güncellenir ve her detayı bilmek uzmanlık ister. Yapılacak küçük bir hata, gönderinin haftalarca beklemesine, büyük para cezalarına veya daha da kötüsü ciddi güvenlik risklerine yol açabilir. Bu gibi karmaşık ve titizlik isteyen operasyonlarda profesyonel bir ekiple çalışmak işleri çok kolaylaştırır.

MERTAIR grup şirketine bağlı bir marka olan Kargoucak.com, bu alandaki uzmanlığıyla hizmet veriyor. Standart yük taşımacılığının yanı sıra, büyük boyutlu kargolar ve DGR/TMT (Tehlikeli Maddeler) gibi özel uzmanlık isteyen gönderiler için çözümler üretiyoruz. 24 saat hizmet veren iletişim kanallarımızla müşterilerimizin acil ve özel lojistik taleplerine yönelik esnek ve hızlı hava kargo operasyonları düzenliyoruz. Uzman ekibimiz, gönderinizin başından sonuna kadar tüm DGR kurallarına uygun şekilde hazırlanmasını ve güvenle taşınmasını organize eder.

ree

Yorumlar


©Kargoucak.com bir MERTAIR'e ait grup şirketidir.Tüm Hakları saklıdır.

bottom of page
Bumerang - Yazarkafe