top of page

Hava Kargo ile Yük Taşımacılığı Karayoluna Göre Neden Daha Güvenli?

  • Yazarın fotoğrafı: Ali Meherremov
    Ali Meherremov
  • 23 Eki
  • 5 dakikada okunur

Hava kargo ile yük taşımacılığı dendiğinde çoğumuzun aklına ilk olarak hız gelir. Bir yerden bir yere acil yetiştirilmesi gereken bir eşya olduğunda uçaklar devreye girer. Fakat bu taşıma yönteminin hız kadar öne çıkan bir başka yönü daha var; güvenlik. Birçok durumda, bir paketi uçakla göndermek, kamyonla yola çıkarmaktan çok daha emniyetli bir yoldur.

Hava Kargo Güvenliğini Artıran Unsurlar

Uçakla yapılan taşımacılığın daha güvenli kabul edilmesinin ardında tek bir neden yok. Bir dizi prosedür, teknoloji ve fiziksel koşul bir araya gelerek bu emniyetli ortamı meydana getiriyor. Her aşama, yükün başına bir iş gelme ihtimalini en aza indirecek şekilde tasarlanmış durumda.

Sıkı kontrol noktaları ve prosedürler

Havalimanları, dünyanın en sıkı denetlenen yerleri arasındadır. Bir yolcu olarak uçağa binerken geçtiğiniz güvenlik kontrollerini düşünün. Benzer, hatta bazen daha detaylı denetimler kargolar için de yapılır. Yükler, tesise girdiği andan uçağa yüklendiği ana kadar sürekli gözetim altındadır. X-ray cihazları, özel eğitimli personel ve detaylı dokümantasyon kontrolleri, içeriği belirsiz veya şüpheli hiçbir paketin sisteme dahil olmamasını hedefler.

Karayolunda ise durum biraz daha farklı işler. Bir kamyon yola çıktıktan sonra, varış noktasına kadar yüzlerce, hatta binlerce kilometre boyunca büyük ölçüde kendi başınadır. Mola yerleri, sınır kapıları veya seyrek denetim noktaları dışında sürekli bir kontrolden söz etmek zordur. Bu durum, yükleri dış müdahalelere karşı daha açık hale getirir. Oysa hava kargo güvenliği, havalimanının korunaklı duvarları içinde başlar ve yine bir başka havalimanının güvenli ortamında sona erer.

Taşıma süresinin kısalığı riski azaltır mı?

Lojistikte basit bir kural vardır; bir eşya ne kadar uzun süre yolda kalırsa, başına bir şey gelme olasılığı o kadar artar. Karayoluyla günler, hatta haftalar sürebilecek bir mesafe, uçakla saatler içinde kat edilir. Bu devasa zaman farkı, güvenlik açısından büyük bir avantajdır.

Yükün yolda geçirdiği sürenin kısalması, hırsızlık, kaza, doğal afetler veya eşyanın yapısını bozabilecek çevresel etkenlere maruz kalma ihtimalini doğrudan düşürür. Örneğin, sıcaklığa duyarlı bir ilaç taşıdığınızı düşünün. Günlerce bir kamyon kasasında, değişen hava koşullarında yolculuk yapması yerine, birkaç saat içinde, iklim kontrollü bir ortamda hedefe ulaşması ürünün bozulma riskini ortadan kaldırır. Hassas kargo taşımacılığı gibi alanlarda bu durum, uçağı tek mantıklı seçenek haline getirebilir.

Paketleme ve elleçleme standartları

Hava kargoda paketleme ve yükleme işlemleri, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) gibi kurumların belirlediği katı kurallara tabidir. Yükler, genellikle "Unit Load Device" (ULD) olarak bilinen özel metal konteynerlere veya paletlere sabitlenir. Bu işlem, eşyaların hem gruplanarak daha kolay yönetilmesini hem de uçağın içinde hareket etmelerini engelleyerek hasar görmelerini önler.

Bir ULD'nin içine yerleştirilen kargonuz, yükleme ve boşaltma haricinde neredeyse hiç insan müdahalesi görmez. Kamyon taşımacılığında ise yükler genellikle üst üste istiflenir. Uzun yolda, ani frenlerde veya virajlarda bu istiflerin kayma, devrilme veya birbirine baskı yaparak ezilme ihtimali her zaman vardır. Hava kargodaki standartlaştırılmış yükleme ekipmanları, bu tür kırılma riski taşıyan durumları en başından engeller.

İnsan hatası faktörünün azalması

Karayolu taşımacılığı, büyük ölçüde tek bir şoförün performansına bağlıdır. Uzun saatler boyunca direksiyon başında olan bir sürücünün yorgunluğu, dikkatsizliği veya yanlış bir kararı, hem kendisi hem de taşıdığı yük için ciddi sonuçlar doğurabilir.

Havacılık sektöründe ise her operasyon bir ekip işidir. Uçağı uçuran pilotlar, yüklemeyi yapan yer ekibi, rota planlamasını yapan operasyon merkezi; hepsi birbiriyle koordineli ve belirli kontrol listelerine göre çalışır. Bir kişinin yapabileceği bir hata, diğerinin kontrol mekanizmasına takılır. Bu çok katmanlı denetim sistemi, insan kaynaklı hataların olasılığını ciddi oranda düşürür.

Karayolu Taşımacılığının Zayıf Yanları Nelerdir?

Karayolu, lojistik ağının vazgeçilmez bir parçasıdır ve esnekliğiyle öne çıkar. Ancak güvenlik söz konusu olduğunda, doğası gereği bazı zayıflıkları bulunur. Bu zayıflıklar, özellikle değerli, hassas veya tehlikeli yükler için hava kargoyu daha mantıklı bir alternatif yapar.

Trafik kazaları ve yol koşulları

En bariz karayolu taşıma riskleri arasında trafik kazaları gelir. Ne kadar tecrübeli bir şoför veya ne kadar bakımlı bir araç olursa olsun, trafikteki başka bir sürücünün hatası, bozulan yol şartları veya aniden değişen hava koşulları her zaman bir risk faktörüdür. Bir kaza anında yükün tamamen ziyan olması işten bile değildir. İstatistiksel olarak hava yolu, kat edilen kilometre başına en güvenli ulaşım yöntemidir. Uçakların kaza yapma oranı, karayolu araçlarına kıyasla çok daha düşüktür.

Hırsızlık ve gasp olayları

Özellikle değerli yük taşıyan tırlar, hırsızlık için hedef haline gelebilir. Issız mola yerlerinde park halindeyken veya trafiğin yavaşladığı bölgelerde organize gruplar tarafından soyulma riski bulunur. Bu tür olaylar, hem maddi kayba hem de tedarik zincirinde büyük aksamalara yol açar. Havalimanlarının 7/24 izlenen, girişi kontrollü ve yüksek güvenlikli yapıları ise bu tür suç girişimlerini neredeyse imkansız kılar. Bir kargo terminalinden bir şey çalmak, yolda giden bir kamyonu soymaktan kıyaslanamayacak kadar zordur.

Ürünlerin Sarsıntı ve Çevresel Etkilere Maruz Kalması

Bir kamyonun kasası, yol boyunca sürekli bir sarsıntıya maruz kalır. Çukurlar, kasisler, bozuk yollar, titreşimler, hassas elektronik aletlerin veya kolay kırılabilecek cam gibi ürünlerin yapısına zarar verebilir. Uçak yolculuğu ise kalkış ve iniş anları dışında oldukça pürüzsüzdür. Türbülans anları olsa bile, bu durum yoldaki sürekli titreşimden çok daha az yıpratıcıdır. Yük, uçağın ambarında daha stabil bir ortamda seyahat eder. Bu da, ürünlerin varış noktasına ilk günkü kondisyonunda ulaşma ihtimalini yükseltir.

Özel Kargo Türlerinde Güvenlik Nasıl İşler?

Bazı yükler, doğaları gereği daha fazla özen ve daha yüksek güvenlik protokolleri ister. Hava kargo, sunduğu özel çözümlerle karayoluna karşı ezici bir üstünlük kurar.

Değerli ve hassas ürünlerin taşınması

Milyonlarca dolarlık bir sanat eseri, en yeni teknoloji ürünü prototipler veya yaşam kurtaran tıbbi cihazlar gibi eşyalar için güvenlik her şeyden önce gelir. Hava kargo, bu tür gönderiler için özel kasalar, sürekli takip imkanı ve sigorta gibi ek güvenlik katmanları sunar. Yükün havalimanında özel güvenlikli odalarda bekletilmesi, sadece yetkili personelin elleçlemesi gibi prosedürler standarttır. Karayolunda bu seviyede bir koruma sağlamak hem çok daha maliyetli hem de organize etmesi çok daha zordur.

Tehlikeli maddelerin nakliyesi

Yanıcı, patlayıcı, zehirli veya radyoaktif maddelerin taşınması, lojistiğin en zorlu alanlarından biridir. Bu tür maddeler için uluslararası havacılık kuralları son derece nettir. Tehlikeli madde taşımacılığı (DGR), özel ambalajlama, etiketleme ve yükleme prosedürleri gerektirir. Uçakta bu maddelerin uçağın hangi bölümüne nasıl yerleştirileceği bile milimetrik hesaplarla belirlenir. Bu, hem taşıma ekibinin hem de diğer kargoların emniyetini garanti altına alır.

Bu tip özel gönderiler, her lojistik firmasının altından kalkabileceği işler değildir. Özel bir uzmanlık gerekir. MERTAIR grup şirketine bağlı bir marka olan Kargoucak.com, hava kargo kiralama (charter) alanındaki tecrübesiyle bu alanda hizmet verir. Standart yüklerin yanı sıra, büyük boyutlu kargolar ve DGR/TMT (Tehlikeli Maddeler) gibi özel bilgi birikimi isteyen gönderiler için çözümler üretir. 24 saat açık iletişim kanallarıyla acil ve özel lojistik operasyonlarını esnek ve hızlı bir biçimde düzenler.

Süreçlerin Takibi ve Şeffaflık

Güvenlik, sadece fiziksel koruma anlamına gelmez. Yükünüzün nerede olduğunu anlık olarak bilmek de güvenin bir parçasıdır. Hava kargo sistemleri, bu konuda oldukça ilerlemiş durumdadır. Her gönderiye atanan konşimento (Air Waybill - AWB) numarası ile yükünüzün hangi aşamada olduğunu internet üzerinden anbean takip edebilirsiniz. Yükün depoya girişi, uçağa yüklenmesi, uçağın kalkışı, varışı ve alıcıya teslim edilmek üzere gümrükten çekilmesi gibi her adım kayıt altına alınır. Bu şeffaflık, herhangi bir aksaklık durumunda hızlıca müdahale etme şansı verir ve belirsizliği ortadan kaldırır. Karayolunda da GPS takibi gibi yöntemler olsa da, hava kargodaki kadar detaylı ve standartlaşmış bir takip altyapısı bulmak her zaman mümkün olmaz.

 

ree

Yorumlar


©Kargoucak.com bir MERTAIR'e ait grup şirketidir.Tüm Hakları saklıdır.

bottom of page
Bumerang - Yazarkafe